Ses kaydı veya ses yatını her zaman en önemli konudur. Bu yüzden ses kaydı yaparken alırken en güçlü silahınız daima sesiniz ve mikrofon kullanım tekniğinizdir. Kayıt sırasında doğru duruş ve teknikler kullanıldığında, orta veya giriş seviye bir mikrofonla bile başarılı bir kayıt gerçekleştirmek mümkün. Tabii bu senaryo tam tersine de dönebilir ve yanlış kullanımlarda binlerce liralık sistemlerden kötü kayıtlar çıkabilir. Bu yüzden ekipmanı doğru kullanmakta önemlidir.
Kullandığınız donanım profesyonelleştikçe hassasiyetleri de artıyor ve kayıt esnasında hatalı mikrofon kullanımından doğan her türlü bozuk ses, kayıt içerisinde daha da belirginleşiyor. Bu da size kayıt sonrasında daha fazla düzenleme yapma zorunluluğu ve vakit kaybı olarak geri dönüyor.
Oysa doğru mikrofon kullanım teknikleriyle kaydedilmiş bir ses kaydında, problemli sesler oluşmadan engellenebilir. Böylece hem temiz ve anlaşılır bir kayıt elde edilir hem de kayıt sonrası bilgisayar başında geçirilen süre kısaltılmış olur.
Mikrofon ile aranızdaki mesafe Kaç olmalıdır?
Mikrofona yaklaşık bir karış kadar mesafeden konuşun (15 – 30cm).
Kayıt sırasında mikrofona mümkün olduğu kadar yakın durmak sesin daha doygun olmasını sağlarken, dinleyiciyi de içine çeken bir etki oluşmasına yardımcı olacaktır.
Eğer gereğinden fazla cihaza yaklaşılırsa bu durum sesin bozulmasına ve patlamasına yol açar. Buna genellikle çamurlu (muddy) ses deniyor ve çok yoğun bas oluşturuyor. İstenmeyen bir durumdur ve dinleyenleri rahatsız eder.Açıkcası bu gibi durumlarda kayıt sonrası post-prodüksiyonda yazılım ile bu problemi düzeltmek oldukça zorlaşıyor. Sorunun çözmeye uğraşmak yerine en başta önlemini almak daha doğru olur.
Mikrofonun konumu
Mikrofonunuzun üç farklı yerleşimi olabilir. Eğer masa üstü bir mikrofon tutucu kullanıyorsanız, mikrofon çene hizanızın biraz altından ağzınıza bakar durumda olmalı. Bu pozisyonun en güzel tarafı ağzınızdan çıkan ses dalgalarının mikrofona direkt çarpmamasını sağlamasıdır.
Eğer masa üzerine tutturulan mikrofon kollarından birini kullanıyorsanız, mikrofonunuzu yukarıdan çene hizanızın üzerinden sarkacak şekilde de yerleştirebilirsiniz.
Her iki kullanım da ağızdan ve burundan çıkacak havanın mikrofon üzerinde istenmeyen sesler yaratmasına engel olunur. Bu seslere de “popping / pop” sesleri ya da ses patlamaları deniyor. Özellikle çok yakın duran mikrofonlarda “p”,“s”.“t” gibi harflerde patlamalara ve tiz rahatsız edici seslere rastlanır. Bunlar daha sonra post prodüksiyon sırasında düzeltilir, minimize edilir.
Pop filtre kullanımı
Mikrofonunuzun önüne mutlaka bir pop filtre yerleştirin.
Böylece hem mikrofonu ağız sıvılarından koruyarak cihazın ömrünü uzatırsınız hem de olası ses patlamaları yumuşar ve mikrofonunuz patlama sesi almadan kayıt gerçekleştirir. Belirli bir kalitenin üzerindeki mikrofonlar pop filtreleri ile birlikte geliyor, yoksa bir tane edinmenizi tavsiye ederiz.
Mikrofonun etrafında oluşan yansıma
Özellikle metal zeminler ve cam alanlar sesi yansıtan zeminlerdir. Mikrofonunuzu koyduğunuz yerin ses yansıtan bir yer olmamasına dikkat edin.
Direkt mikrofona konuşun
Mikrofonunuzu kurduğunuzda öncelikle bir test yapmanızı ve kaydı dinlemenizi tavsiye ederiz. Direkt mikrofona yapılan konuşmanın etkisi ile mikrofonun etrafında yapılan konuşmanın etkisi arasında ciddi bir fark olur. Daha uzak, daha az samimi, sanki dinleyici ile konuşuyor gibi değil bir başkasına konuşuyormuşsunuz hissi verir. Bu nedenle her zaman direkt mikrofona konuşun.
Mikrofonun bulunduğu zemin
Bazı podcast yayıncıları, yukarıda bahsettiğimiz patlama seslerini engellemek için mikrofonun ses alan ana yüzünü 90 derece çevirerek ağızdan çıkan havanın mikrofonun önünden geçmesini sağlarlar. Bu sayede ses dalgası mikrofona çarpıp patlamadığı için ses hataları engellenmiş olur. Ben kişisel olarak sesimi daha kontrollü kullanıp direkt mikrofona konuşmanın etkisini daha çok seviyorum ancak bunu da deneyin ve ses tonunuz hangisinde size iyi geliyorsa o yöntemi tercih edin derim.
Yorumlar
Yorum Gönder